Adanmışlık Konferansı

Araştırmacı Yazar Ali KAÇAR Hocamız tarafından Sunulan “Adanmışlık” konulu Konferansı Medeniyet Vakfının Ankara Şubesinde 10 Mart Pazar Günü Gerçekleşti

,

Halil İbrahim Uslu kardeşimizin Kuran Kerim tilavetinden sonra Ali Kaçar Hocamız; “İslam’ın hayatımızın her anını kuşattığını, iğne ucu kadar dahi boşluk bırakmadığını, problemlerimizi çözen veya çözüm yolunu gösteren tek din olduğunu, dinin temel kaynaklarının Kuran ve Sünnet olduğunu, dinin de tamamlanmış olduğunu, hiçbir Müslümanın “şartlar değişti, biz değiştik, Dünya değişti” diyemeyeceğini, herhangi bir konuda ihtilaf ettiğinde, onu Allah’a ve Resul’üne havale etmek zorunda olduğunu, bir insanın Müslüman kimliğini kabul ettiği zaman Allah tarafından kendisine mükâfatlar, sevaplar ve ecirler verileceğini ancak diğer taraftan da tağuti küfür sistemleri tarafından bir takım eziyet ve işkencelere maruz kalabileceğini” vurgulayarak konuşmasına başladı.

Adanmışlığın tevhidi kabul etmek olduğunu, sadece Lailaheillallah demenin yeterli olmadığını, Muhammedurresulullah da demek gerektiğini, Peygamber Efendimizin hayatını da bir bütün olarak almak gerektiğini, Peygamber Efendimiz sıratı müstakim neyi gerektiriyorsa onu yaptığını, tüm peygamberlerin aynı yolu izlediklerini, bağlılarının da bu yoldan vazgeçmediklerini,

Kulluğu sadece Allah’a has kılmak gerektiğini, tüm çalışmalarımızın, ibadetlerimizin, hayatımızın Allah rızası için olması gerektiğini,

Müslümanların birbirleriyle karşılaştıkları zaman dünyevi şeyleri değil sadece Allah’ı hatırlatmaları gerektiğini,

Yaptıklarımızın, çalışmalarımızın karşılığını sadece Allah’tan beklememiz gerektiğini,

Adanmışlık konusunun insanlık tarihi kadar eski olduğunu, ilk peygamber Hz. Adem’in çocukları olan Habil ve Kabil’in adaklarından Habil’in adağının kabul edilmesinin nedeninin Habil’in adağını samimi bir şekilde, Allah’ın rızasını arayarak en sevdiğinden, en kıymet verdiğinden vermesi olduğunu, adanan şey kadar hangi niyetle, hangi amaçla adandığının da önemli olduğunu, bizim de hayatımızı Allah’a samimi bir şekilde adamamız gerektiğini,

Hatırlattıktan sonra Kuranı Kerimden Hanne’nin Hz. Meryem’i adaması, Ashabı Kehf kıssası, Hz. İbrahim’in imtihanları, erkek ve hanım sahabelerin cesaret ve fedakârlık örnekleri, Ebu Hanife’nin Emevi ve Abbasilere karşı duruşu, Şeyh Sait, Hasan El Benna, Seyyid Kutub, Zeynep Gazzali, Şeyh Ahmed Yasin ve son olarak da 20 Şubatta Mısır’da idam edilerek şehid edilen gençlerin cesaret verici ve Peygamber tavrı ortaya koyan hallerinden bahsetti.

Daha sonra Ahiret için hazırlık yapmamız, hayatımızı Allah’a adamamız, Allah ile barışık bir hayat yaşamamız, Kuran ve Sünneti pratiğe aktarmamız gerektiğini, gıybet, dedikodu ve suizandan kaçınmamız ve dünyevileşmememiz gerektiğini ifade ettikten sonra “Allah’a nasıl kul olmamız gerekiyorsa öyle kulluk yapmamız ve hepimizin sadece Müslümanlar olarak can vermemiz” duasıyla konuşmasını nihayete erdirdi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.